HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI
Siyaset bilimci Ülker Piriyeva Türk basınına verdiği demeçte, "Fransa'nın dış politikası tamamen değişmeli" dedi.
Fransız Senatosu, Azerbaycan toprakları ile ilgili tartışmalı bir karar imzaladı ve Ermeni yanlısı adımlara bir yenisini ekledi. Aslında, Ermeni yanlısı senatörlerin aldığı bu karar önyargılı ve provokasyon karakterli sayılabilir.
Arabulucu rolünü üstlenen Fransa'nın böyle bir kararı, Azerbaycan toplumunda adil bir arabulucu olarak, itibarını tartışmasız bir şekilde zedelemekte ve ülkenin tarafsızlığı konusunda ciddi şüpheler uyandırmaktadır.
Açıktır ki, Fransa bu tür önyargılı kararlar almak yerine dünyada ve bölgede barışa, istikrara ve kalkınmaya hizmet eden faaliyetlerde bulunursa, hem kendi çıkarlarına hem de bölgenin sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunacaktır.
Fransa Minsk Grubu'nun eşbaşkanlarından biri olmasına rağmen, 30 yıllık bir dönemde, Ermenistan'ın yasadışı işgaline göz yumması ve tarafsız hareket etmenin gerekli olduğu her durumda, Ermenistan'ın yanında olması hayal kırıklığı yarattı..
Kısacası, bu kararın Fransız Senatosunda çoğunluk tarafından kabul edilmesi, Fransa'nın geleceği konusunda endişelere yol açmaktadır.
Asılsız iddialar, iftiralar ve kabul edilemez teklifler içeren bu kararı Fransız hükümetinin görmezden geleceğini ve hayırsever davranacağını umuyoruz. Bu tür önyargılı ve provokasyon karakterli girişimlerin bölgemize ve dünyaya barış, huzur ve istikrar getirmekten uzak olduğunu hatırlatarak, ülkemize yönelik bu tür düşmanca eylemlere karşılık olarak, uluslararası hukuk ve eşitlik adına çelişkili adımlar atmamalarını tavsiye ediyoruz.
Geçmişe bakarsak, Macron'un şimdi ve başkanlık seçimlerinde söyledikleri ile Fransa'nın mevcut politikası arasında ciddi çelişkiler olduğunu açıkça görebiliriz.
Bugün dünya ülkeleri arasında ortaklık kavramının, düşman veya müttefik kavramı yerine tercih edilmesi daha doğru olacaktır. Görünüşe göre Rusya bunu anlasa bile, Fransa'nın anlayışı ya geç olacak ya da hiç olmayacak.
Sonuç olarak, Fransa'nın küreselleşen bir güç olabilmesi için ne olduğunu yeniden tanımlaması ve daha mütevazı hale gelmesi gerekiyor, aslında.
Abdullah YİĞİT/AZERBAYCAN