ÇOK PAHALI OLMASI, KALİTELİ OLMASI ANLAMINA GELMEZ
Türk mutfağının en önemli lezzetlerinden baklava yapımında yeniliklerini sürdüren Babazade markası, Gaziantep’ten sonra İstanbul’daki iki şubesiyle de satış ağını genişletiyor.
Babazade Baklava’nın kurucusu Eren Can Özsaygılı, “kaliteli bir baklavanın nasıl olması gerektiğini anlatırken, çok pahalı olması, kaliteli olması anlamına da gelmez” diyor.
Gaziantep kökenli Babazade Baklavaları, 2016 yılından bugüne İstanbul başta olmak üzere pek çok restoran ve otelde baklavalarını lezzet severlere ulaştırıyor. İstanbul 4. Levent ve Erenköy’de kendi markasıyla açtığı şubeleriyle de hizmet veren Babazade Baklavaları, geleneksel baklavacılığı yenilikçi modern dünyaya da tattırıyor. Üretiminde yenilikleriyle farklı lezzetleri de sunan Babazade Baklavaları, 2017 yılından bugüne vegan baklava üretimi de yapıyor.
Meyveli çeşitleriyle farklı damak zevklerine de hitap eden Babazade’nin kurucusu Eren Can Özsaygılı, çok çeşitli baklava firması olduğunu söylerken, iyi bir baklava alırken dikkat edilmesi gereken hususlara dikkat çekti.
Eren Can Özsaygılı; “Özellikle bayramlarda insanlar sevdikleri ile daha fazla paylaşımda bulunurlar ve tüketim artar. Tüketim arttığı için tepsiyle baklava almak isteyenler fiyat konusunda ucuza kaçmayı düşünebilir. Fakat bunun sonucunda mide yanmasıyla karşı karşıya kalabilirler. Baklavayı alırken hammaddeleri sorulmalıdır. Sade yağ ile üretilmeyen baklavadan uzak durulmalı. Şekerinin pancar şekeri olması önemlidir ve taze alıp tüketmek önemlidir. Özellikle yaz sıcaklarında kaymaklı ürünlere dikkat edilmeli ve güvenilir yerlerden alınmalı, güvenilir markalar tercih edilmelidir” diyen Özsaygılı, ustalıkla üretilen baklavanın renginin altın sarısı olduğunu da belirtti. Şerbetinin parlak olması gerektiğini de söyleyen Özsaygılı, “kokladığınızda acı bir yağ kokusu almamalısınız. Mis gibi tereyağı kokmalı. Aman dikkat, ışıl ışıl parlayan baklavalar sağlığınıza zarar verebilecek nitelikle katkı maddeleri içerebilir. Fıstıklı baklavanın fiyatı 450 Türk Lirası altında ise kalitesinden şüphe etmek gerekir. Ancak çok pahalı olması da kaliteli olması anlamına gelmez” diyor.
Baklava üretimi de ekonomik krizden payını alıyor!
Baklava üretiminde, yaşanan ekonomik sıkıntılara da dikkat çeken Eren Can Özsaygılı, “girdi fiyatlarında asgari ücret zammı ve artan kur maalesef yeni zamların işaretçisi olarak görülmektedir. Hammadde her ne kadar Türkiye’de üretilse de, Antep fıstığına olan global talep fiyatları kur artış oranında etkilemektedir. Süt fiyatlarında oluşan zamlar da doğrudan sade yağ fiyatlarını etkiliyor. Artan işçilik maliyetleri de küçümsenemeyecek kadar yüksek. Baklavanın Kurban Bayramı sonrasında 500 Türk Lirası, önümüzdeki kısa süreçte ise 600 Türk Lirası’na giden bir fiyatlaması olacağını öngörmek mümkün” diyor. Baklavanın her zaman lüks bir gıda olduğunu da söyleyen Özsaygılı, “baklava, yapımında kullanılan malzemelerin fiyatı ve ustalığının zor olması sebebiyle geçmişten günümüze her zaman diğer tatlılara göre daha lüks bir tatlı olmuştur. Baklavanın eskiye oranla satış miktarı azaldı. Asgari ücret 2018 yılında 1600 TL iken, baklava 80 Türk Lirası’ydı. Bugün asgari ücret 11.400 Türk Lirası ve baklava 500 TL. Bunun bize gösterdiği tablo, iyi bir baklava da gerek maliyet artışı, gerekse asgari ücrete gelen zam nedeniyle önümüzdeki günlerde en çok zamlanacak gıdalar arasında yerini alacak” diyor.